Turgut Uyar’ın Acının Coğrafyası adlı şiiri zengin dilsel unsurlar ve bu dilin yarattığı çoklu anlam katmanları ile farklı perspektiflerden okumalara imkân tanıyacak bir yapı sunar. Şiirde, baskıcı ve kısıtlayıcı otoriter politikalarla içe kapanmış bir kent imajı ve acının başat rol oynadığı geniş bir coğrafya ekseninde kapalı kent yaşamının getirdiği bunalımlar, duygusal ve ruhsal açmazlar, özgürlük ve içsel denge arayışı, umut ve isyan gibi izlekler öne çıkarılmıştır. Öncelikle bu çalışmanın amacı şiiri tek bir anlama indirgemek ya da şiirin mutlak anlamına ulaşmak değildir. Edebiyatın malzemesi öncelikle dil olduğu için metin söz konusu olduğunda yapılacak ilk iş, yine dile ve dilsel yapılara odaklanmaktır. Bu nedenle sözcüklerin literal anlamları, çağrışımlar ve mecaz anlamlar; metin içi bağlam (kelimeler arası ilişkiler) ve metin dışı referanslar; söz dizimsel işlevler, bağıntı ve sedirimler üzerinde dikkatlice durularak metinde hâkim olan şiirsel dili çözmek ve metnin çok anlamlılığını ortaya koymak; bu sayede okura yeni perspektifler kazandırmak amaçlanmıştır.
Turgut Uyar, imge, sembol, bağıntı, sezdirim, çağrışım, anlambilim.