Ninniler, Türk sözlü kültüründe kadın üreticiliğine bağlı edebî yaratılardandır. Bebeği uyutmak ve uyandırmak, sakinleştirmek, oyalamak, eğlendirmek gibi söylenme sebeplerinin öne çıktığı ninniler; söyleyicisi olan kişinin isteklerini, beklentilerini, fikirlerini dolaysız olarak iletebilme becerisine destek sağlamakta, iletişim kurabilme düzeyini sergilemektedir. Bu yolla kadın anlatıcılığının göstergelerini taşıyan ninniler, birçok olumlu ya da olumsuz duygu içermektedir. Ninnilerin içerdiği bu duygu hâllerinden biri dünya anlatılarının en eski temlerinden biri olan kıskançlıktır. Çalışmada hermeneutik bir yaklaşımla, halk psikolojisi bağlamında kıskançlık duygusunun özellikle çocuklara yönelik ürünlerde nasıl ve neden yer aldığı, kültürel bağlamda nasıl şekillendiği ve sözlü gelenekteki ifade biçimleri ninniler aracılığıyla açığa çıkarılmak istenmiştir. Başka bir deyişle evrensel bir duygunun toplumun normları ve sosyal değerleriyle edebî ürünleri arasındaki ilişkisini anlamaya yönelik bir katkı sağlamak amaçlanmıştır. Böylece ninnilerde yer alan kıskançlık olgusunun annenin çocuğuna yönelik duygusal hâlleri, çocuk yetiştirme, toplumsal cinsiyet algısı, aile ilişkileri hakkında izler barındırmakta olduğu, anne ve çocuk arasındaki bağ ve bunu yönlendiren unsurlardan biri olarak geleneksel yapı hakkında bilgi verdiği anlaşılmıştır. Ninnilerde kıskançlık temasının iz ve akislerine yoğun olarak rastlanılmayışı ise ninnilerin çocuğa huzur ve güven telkin eden yaratım amaçları ve usullerine uygunluk teşkil etmektedir.
Sözlü anlatım, ninni, halk psikolojisi, kolektif bilinç, kıskançlık.