MEVLEVISM AND THE STATE OF WONDER IN ANAR’S NOVEL SUSKUNLAR

Abstract

Tasavvufun soyut kavramları ve terimleri sanatçılara, özellikle ruhsal / psikolojik durumların anlatılmasında çok büyük imkânlar sağlamaktadır. Klasik gerçekçi edebiyatın dışladığı bu ruhi boyut, Postmodernizmin etkisiyle edebi eserlerin anlatı evrenine dâhil olmuştur. Aklın sınırlarını zorlayan hayal dünyası ile tasavvuf ironi, parodi ve pastişle romanlarda yerini almıştır. İhsan Oktay Anar bu hazineyi keşfedip romanlarında çok farklı şekillerde kullanır. Suskunlar romanı tasavvuf düsturlarının ve Mevlevî dergâhının işlendiği bir romandır. Romanda Hıristiyanlık ve Yahudilik unsurlarından ve onların kutsal kitaplarından esinlenmeler olsa da Türk okuru için tasavvuf, Mevlevilik, ney, sema ve hayret hâlleri daha tanıdık gelir. Çünkü kuruluşu bu çağdan yüzlerce yıl öncesine dayanmasına karşın tasavvuf, roman özelinde Mevlevilik, günümüzde varlığını devam ettirmektedir. Suskunlar romanı tasavvufun kavramlarından olan marifetin tezahürü olarak hayret hâlini ele alıp işler. Romanın asıl kahramanı isminden de anlaşılacağı üzere önce marifeti yaşayan, marifetten hayret makamına yükselip suskunluğa ermiş olan, Eflatun’un temsil ettiği “Suskunlar”dır. Bu makalede romanda suskunluk makamı olarak hayretin nasıl anlatıldığı gösterilmeye çalışılacaktır.



Keywords

Ney, Mevlevilik, tasavvuf, Suskunlar, hayret.


Kaynakça