FISH IN TURKMEN FOLK CULTURE AND LITERATURE

Abstract

Türk dilinde balık sözcüğü Orhun yazıtlarından günümüze tanıklanan bir sözcüktür, ancak en eski metinlerdeki bu sözcük hep “şehir” anlamında kullanılmıştır. Türk dilinin tarihî seyri içinde Karahanlı, Çağatay, Harezm, Memlük Kıpçak Türkçesi dönemlerine ait eserlerde ise balık “suda yaşayan, solungaçla nefes alan canlı” anlamında kullanılır hale gelmiştir. Türkmen Türkçesi dâhil olmak üzere Türk lehçelerinin genelinde de sözcük balık biçiminde karşımıza çıkar. Türkiye’nin aksine Türkmenistan, denizlerle çevrili olmamakla birlikte literatürde “deniz” olarak anılan Hazar’a kıyısı olan bir ülkedir. Dörtte biri Karakum çölüyle kaplı Türkmenistan’da sınırlı olan su kaynaklarına karşın, bunlardan sonuna kadar faydalanılmaktadır. Hatta Türkmen Türkçesinin balık ve balıkçılıkla ilgili söz varlığı Memeddurdı Sarıhanov tarafından derlenmiş ve Balıkçılık Leksikası adıyla yayımlanmış (Aşgabat 1993); balık, Türkmen halk kültüründe ve edebiyatındaki yerini almıştır. Okuyucu bu çalışmada, Türkmen Türkçesindeki balık adlarının, balığın uzuvlarına verilen adların, balığı tutmak için kullanılan aletlere verilen adların ve balıkla ilgili Türkmen atasözlerinin, bilmecelerinin, halk inanışlarının ve rivayetlerinin yanısıra günümüz Türkmenistan’ında balıkçılıkla ilgili gelişmeleri de bulacaktır.

Keywords
Türkmen Türkçesi, Türkmen halk edebiyatı, balık, balıkçılık leksikası.
Kaynakça